Sayfalar

3 Eylül 2013 Salı

Eyvah Yazıyı Unuttum!


Yazı yazma konusunda kendimi düzene ve disipline sokmak için her salı ve cuma günleri yeni yazı girmeye karar verdim ve bunu uygulamaya da başladım biliyorsunuz. Ve tabii bu durum ister istemez üstümde faydalı bir baskı yarattı. Böylece deli gibi yazı yazmak istediğim halde, hayatın rüzgarına kapıldığım için haftalarca ve hatta aylarca sessiz kalmaktan kurtulacağım. Hay Allah Gökkuşağı Dosyası'nı da çok ihmal ettim son zamanlarda... gibi cümleleri artık kurmayacağım ve hem kendi disiplinimi oluşturup hem de yazı yazma zevkimi tatmin etmiş olacağım... diye düşünüyorum. Ve bundan dolayı da çok mutluyum.
Ve kararım da kesin, asla caymayacağım. 
Ama yeter ki salı ve cuma günlerinin geldiğini unutmayayım!!
Bu gece olduğu gibi.

Beni önce telaşlandıran ama güzel neticelenen bir takım olaylarla başlayan bir gün. Sonra çok yakın arkadaşla buluşma. Kedisini veterinere götürme. Canım kocam iş yerinde saç baş yola dursun, arkadaşım ile dışarıda keyifli bir yemek. Sonra çok yedik, eritelim amaçlı atılan turlar ve ardından eve gelip, kahveleri doldurup kanepelere yayılmaca.
Lak lak lak.
Bık bık bık.
Sonra biraz daha lak lak. 
Azıcık daha bik bik bik.
Yakın kız arkadaşlar bir araya gelince nasıl bir muhabbet oluyorsa, saatlerce o şekil yani.
Ara sıra köpekleri doyur, çişe çıkart.
Sonra, bır bır bır devam.
Keyifler gıcır, saat olmuş gecenin bir buçuğu.
Tadına doyamadan arkadaşı uğurlamaca.
Ve artık yatsam mı ne yapsam... düşünceleri içinde bir göz kapağı aşağı inmiş, kafa bulutlu... Hal kalmamış. 
Yatak çekiyor, uyku çağırıyor...
Ve işte o anda beynimin içinde çınlayan kocaman bir DANNK sesi!

Yarın salı! Ve ben yazımı yazmadım!
Tamamen unutmuşum! Eyvahlar olsun. 
Şimdi bu durumda kocam bana der ki: Amaaan boş ver yazmayıver!
Ben de ona derim ki: Olmaaaz söz verdim!
O da der ki: Kime söz verdin?

Sanki bir dolu okuyanım varmış da, aaa bak yazacağım dedi yazmadı, tüü ne ayıp! diyeceklermiş gibi.

Olsun. Kaç kişi okuyor olursa olsun, kimse bile okumasa ben verdim ya o sözü, hemen dikenler battı tabii bana, uyku muyku kalmadı. 

Biliyorum ki salı yazısını sallarsam cumayı da sallarım. Sonra salıyı yine sallarım ve öyle böyle derken ipin ucu kaçar.
Bu nedenle şu anda okuduğunuz bu ne olduğu tam belli olmayan yazı, benim kendime verdiğim sözü tutmaya çabalayışımın kanıtıdır sevgili okuyucu(lar).
Bu ipin ucunu kaçırmaya niyetim yok.

Yazmış olmak için yazmadım ama yazmamış olmamak için yazdım.:)
O yüzden siz de okumuş olmak için değil, okumamış olmamak için mutlaka okuyun efendim.

Ps: Yukarıdaki fotoğrafla yazının alakası nedir derseniz... Bir alakası yok. Yazıya bir fotoğraf eklemiş olmak için değil, eklememiş olmamak için ekledim.:)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...